Yazar: Steve Watkins ve Clare Jones Sayfa Sayısı: 256 s. Dili: Türkçe Yılı: 2009, 1. Basım Yayınevi: Boyut Yayın Grubu / Gezi Rehberi Dizisi ISBN: 9789752306127
(Tanıtım Bülteninden):
Dünyanın farklı coğrafyalarından birbirinden keyifli seçenekleri aktaran 'Gezginler İçin Unutulmaz Yolculuklar', okuyucularını şaşırtıcı ve olağanüstü yolculuklara davet ediyor. Uluslararası gezi yazarı ve fotoğrafçı Steve Watkins ve Clare Jones tarafından hazırlanan müthiş manzaraların görselleriyle dolu bu kitapta, gerçek bir yolculuğa çıkmanın keyfi detayları ile birlikte aktarılıyor. Watkins ve Jones'un yaptıkları yolculuklar arasında en sevdikleri otuz lokasyona yer verilen 'Gezginler İçin Unutulmaz Yolculuklar' hayatları boyunca unutmayacakları yolculuklar yapmak isteyenler için dopdolu bir kaynak niteliği...
İngiliz gezi yazarı ve fotoğrafçı Steve Davey, Steve Watkins, Clare Jones dünyayı dolaşıp, hazırladığı kitap dan sizleri geziye kışkırtacak rotalardan iki tanesi:
ABD
66 numaralı otoyolda 3600 kilometre
Filmlere, şarkılara konu olan Route 66, Amerika'yı baştan başa geçen ilk karayolu. Chicago'dan Los Angeles'a kadar uzanıyor ve toplam uzunluğu 3 bin 600 kilometre. Büyük Buhran yıllarında açlıktan kaçıp California'ya yerleşmek isteyen onbinlerce çiftçi bu yolu kullanmış, olayı Steinbeck Gazap Üzümleri romanında ölümsüzleştirmişti. Sonraki yıllarda yeni bir hayata başlamak isteyen, dünyayı keşfe çıkan gençlerin vazgeçilmez yolculuk rotasına dönüştü. 1980'lerde eyaletler arasındaki karayolu ağı geliştiğinde önemini kaybetse de, nostaljik değerini koruyor. Bu rotanın keyfini çıkarmak için otomobil ya da "Easy Rider" filminin kahramanlarına dönüşeceğiniz bir Harley Davidson motosiklet kiralayabilirsiniz. Otoyol rotasının özgün haliyle korunan en uzun bölümü Arizona Eyaleti'nde. Burada geçmişin atmosferini koruyan birçok tipik kasaba yer alıyor. Örneğin Seligman, lokantaları, mağazalarıyla tipik bir Route 66 kasabası. Caddelerinde Chevrolet, Cadillac markalı eski otomobiller, Ford markalı kamyonlar sıralanmış. Kasabanın berberi Angel Delgadillo emekliye ayrılsa da, eski dükkanını, müşteri kartvizitleriyle süslediği duvarını özenle koruyor. Ünlü müzikçilerin, oyuncuların gecelediği Route 66 Moteli hâlâ hizmete açık. Kasabadan ayrılıp batıya ilerlediğinizde yolunuz, otoyolla ilgili anı eşyalarıyla donatılan Hackberry benzin istasyonundan geçer. Sonsuz bir ovada ilerleyen otoyol, bölgenin en büyük kasabası Kingman'dan sonra, keskin virajlarla Kara Dağlar'a tırmanır. Kovboy filmlerinin setini andıran Oatman işte buradadır. Gıcırdıyan ahşap kaldırımları, hediyelik mağazaları, dev barları, sokaklarda gezinen yabani eşekleriyle size çocukluk günlerinizin filmlerini hatırlatır. Tekrar yola koyulup, California sınırına doğru ilerlediğinizde Kara Dağlar'ın iniş bölümü başlar. Topock'a doğru ilerledikçe arazi kuraklaşır. Yer yer dev kaktüsler belirir. Buradan itibaren otoyol sakinleşir. Otomobilin camlarını açıp, keyifli bir sürüş yapmanın zamanı gelmiştir. Mp3 çalarınızdan "Get Your Kicks on Route 66"yı dinleyerek yolculuğunuzu sürdürebilirsiniz. 66 Numaralı Otoyol'u baştan başa geçmek en az üç hafta sürüyor. Williams-Topock arasını birkaç günde geçebilirsiniz. Büyük Kanyon'a giderken yolun tadını çıkarmak için dört gün ayırmanızda yarar var. Kingman-Topock arasında benzin istasyonu az, burada dikkatli yolculuk yapmanız gerekiyor.
İRLANDA
At arabasıyla köy yollarında
Clissmann Horse Caravans firması, otomobil kullanmaktan sıkılan, büyük şehirlerden bunalanlar için İrlanda'nın Wicklow kırlarında sıradışı bir tatil hazırlamış. Güçlü, kuvvetli bir katananın çektiği, dört yataklı, seyyar mutfaklı karavanla ormanlardan, göllerden, ıssız yollardan geçiyorsunuz. Bir hafta boyunca ister atlı karavanınızda, ister yol boyunca sıralanan çiftliklerde, otellerde konaklıyorsunuz. Gezi bölgesi Dublin'nin güneyinde. "İrlanda'nın bahçesi" olarak bilinen Wicklow yakınlarında. Carrigmore'dan başlıyor. Batıya doğru yol aldığınızda, süpürgeotuyla kaplı dağları, dik yamaçlı vadileri, Britanya Adaları'nın en büyük buzul vadisi Glenmalure ve büyüleyici göllerin sıralandığı Glendalough Vadisi'ni keşfedebilirsiniz. Doğuya gittiğinizde ise göz alabildiğine uzanan kum tepeciklerine yaslanmış, geniş, ıssız sahiller sizi bekliyor. Rotanın büyük bölümü, iç içe geçmiş kır yollarından oluşuyor. Yoğun otoyollara nadiren çıkmak gerekiyor. Tura başlamadan önce firma yetkilileri size hızlandırılmış bir kurs veriyor. Her sabah atınızı ahırdan çıkarıp karnını doyurmanın, toynakları arasındaki taşları temizleyip, kaşağılayıp, koşumları takmanın tekniği öğretiliyor. Bundan sonra yapmanız gereken karavana binip, arkanıza yaslanıp yola koyulmak, keyifle manzarayı seyretmek. Saatte altı kiyometre hızla gittiğiniz için endişelenmeniz gerekmiyor. Glenmalure'deki dik uçurum manzaralarını, yükseklerden hışımla dökülen çağlayanların uğultusunu, asırlık ağaçlarla kaplı orman yollarını unutamayacaksınız.