Gezi Alemi

e-Posta:    Şifre:     Kaydol | Şifremi Unuttum
 
Gezi Alemi ::::: Slovenya ::::: Slovenya Genel ::::: Slovenya'nın Romantik Gölleri: Bled ve Bohinj - 2        
Ülke Şehir Ekleme Düzenleme Gezi Tarihleri Okunma Yorum Yazan 
Slovenya Slovenya Genel 15 Ocak 2013 20 Ekim 2012
22 Ekim 2012
4587 0 Setenay Süzer 

 Slovenya'nın Romantik Gölleri: Bled ve Bohinj - 2
 (Genel)

Gezimizin İkinci gününde Bled Gölü etrafında yürüyüşümüz sonrası, Pletna gondolları ile gölün ortasındaki minik adaya gitmek için saat 16 civarında yeniden Bled te olmak üzere öğleye doğru 11 de kalkan Bohinj otobüsü ile ikinci romantik gölü görmek için yola çıktık. Yolculuğun başlangıcında,  Bled göl kıyısını takip eden yol güzergâhında ilerlerken hemen hemen gölün olağanüstü güzel manzarasını görmüş olduk.

 

Bled-Bohinj otobüs yolculuğu için, internetteki yerel siteler gezi planlarında, uzunca bir tepsi görünümünde olan gölün gidiş yönüne doğru ilk başındaki Ribcev Laz kasabasında inmeden, göl kıyısını takip eden 6.5 Km lik manzaralı yolun sonundaki daha çok butik otellerin bulunduğu  Ucanc  yerleşim bölgesine  yakın, Vogel  teleferiği yol ayrımında inerek teleferikle Triglav  dağına çıkıp gölü kuşbakışı seyir sonrası,  gölde  Ucanc ve Ribcev Laz  kasabaları arasında alternatif ulaşımı sağlayan  45 dakikalık aralıklarla sefer yapan gemi ile  dönmeyi  öneriyorlardı. Ben de bu planı mantıklı bulup uygulamaya karar verdim.

 
 
 

 
Vogel Kayak Merkezi...
 

 
Bohinj Gölü Balkonu sayılan Rjava Scala...
 
 
Triglav Dağında Rjava Scala dan, Bohinj Gölü DoğusundaRibcev Laz yerleşimi...
 
Triglav Dağında Rjava Scala dan, Bohinj Gölü batısında Ucanc yerleşimi...
 
 

Julian Alplerinin eteğinde yer alan bu iki göl arasında, Sava Bohinjka nehri boyunca yer alan vadide ilerlerken, son derece manzaralı dağları, besili ineklerin otladığı meraları, Avusturya'nınkilere benzer, balkonları bol çiçekli ahşap evlere sahip köyleri seyrederek 40 dk. sonra gölün doğu başına vardık. Ribcev Laz, çok şık butik otelleri, güzel evleri, yol güzergahındaki bahçeli restoranları ile son derece gelişmiş, tam bir turistik kasaba. Beldenin güzelliklerini, dönüşte fotoğraflar çekerek görürüz ümidiyle program gereği otobüsten inmeden göl kenarını takip eden bol ağaçlıklı yolda ilerlerken, solda orman içi patika yolda giden bisikletlilerden başka  pek çok, ellerinde destek batonları ile yürüyen orta yaşlı  insanlar gördük. Otobüsle bile bize bir hayli uzun gelen yolculukta, bu yaşlı başlı insanlar hangi akılla bu uzun mesafeyi yürüyorlar düşüncesi ile doğrusu şaşkınlıkla baktım (Gülme komşuna gelir, başına).

 
 

 

 
Bohinj Gölü, Ucanc-Ribcev arası çevre yolu...
 
 

Otobüse binerken şoföre teleferik ayrımında ineceğimizi bildirmiştik. Gölün sonuna doğru  yaklaştığımızda  sapağa yaklaştığımızı düşünerek sağıma soluma dikkatle bakarken Vogel levhasını gördüm. Otobüsün duracağı bir durak var herhalde diye beklerken, yanındaki hanımla sohbeti koyulaştıran şoförün anlaşılan dalgınlığına gelmiş bir hayli ilerledikten sonra benim uyarım üzerine özür dileyerek gölün batı ucundaki yerleşim yeri olan Ucanc girişinde durabildi. Bulunduğumuz nokta gölün bitimine çok yakındı, özellikle yansımalar müthiş güzel görünüyordu. 10 dk kadar gitarı ile şarkılar söyleyen çifti ve göl manzarasının fotoğraflarını çekip teleferiğe ulaşmak için gerisin geriye 30 dakika, nefes nefese kalarak dik yolu tırmandık. Yarım saatte bir kalkan Teleferiği beklerken   mola verdiğimiz cafedeki garson hanıma, dönüşte bineceğimiz geminin kalkış iskelesini sorduk, ana yola inince 3-4 dakika mesafede hemen sağda cevabını aldık.

 
 

 

 
Bohinj Gölünden...
 

Gezi öncesi en çok merak ettiğim konu gideceğimiz kentlerdeki hava raporuydu ilk 6 gün çok güzel geçeceğini öğrenmiştim. Gerçekten tam da umduğumuz gibi oldu. Sonbahar'ın bu enfes güneşli gününde, kış mevsiminde Avrupalı kayakçılar için en güzel rotalardan biri olan Triglav National Park alanında yer alan,  zirvesi 2846 mt olan Triglav dağında teleferikle yükseldikçe gördüğümüz Bohinj  göl ve yamaçlarının manzarası nefes kesecek güzellikteydi. Teleferikle ilk etapta indiğimiz Rjava Scala yaylası, sonbaharın bütün renklerini barındıran ağaçlarla çok güzel manzaralar sunuyordu. Bohinj Buzul Gölü 318 hektar yüzeyi ile Slovenya'nın en büyük gölü, çevresindeki yürüyüş yolu 12 km, uzunluğu 4.2 km, genişliği 1 km, derinliği ise 45 mt. Dağa, üşürüz endişesi ile yünlere bürünüp çıkmıştık ama, yukarı çıktığımızda açık havada kurulu ahşap masalarda yiyip içen insanlar, neşe ile koşuşan çocuklar, kimi de sere serpe şezlonglara uzanmış, sıcacık güneşin tadını çıkarıyordu. Enfes lezzetli kremalı mantar çorbamızı içtikten sonra seyir teraslarında bol bol fotoğraf çektim ve Bled'e geç kalmamak için 45 dk sonra aşağı indik.

 
 

 

 

 

Göle göre bir hayli yukarıda kalan ana yolun sağına doğru yürüyerek, gemi iskelesine inen yol sapağını bulmak için dikkatle bakınarak ağaçlık yolun patikasında ilerlemeye başladık hızlı adımla. 15 dk gelmemize rağmen görünürde ne iskele ne de yolu vardı! Geri dönüp vakit kaybetmeyi göze alamadık, ayrıca gemi kalktıysa 45 dk daha beklemek durumunda kalacaktık. Anlaşılan eksik bilgi almıştık, iskeleyi bulmak için göl kenarına inip daha sonra sağa yürümek gerekiyordu. 2 yıldan bu yana dizlerimdeki lif kopmasına bağlı oluşan kireçlenme nedeniyle, aman oralarda başıma dert çıkarmasın diye gezi öncesi fizik tedavi, kaplıca, ilaç takviyeleri ile güya tedbirimi almışken 6.5 km yürüme zorunluluğu kabus gibi gözümde büyüse de, böylesi önemli bir alanda uyarıcı levhalar neden yok (belki vardı,  hemen sağa yöneldiğimizden biz dikkat etmedik) diye  söylene söylene çaresiz önlü arkalı yürümeyi sürdürdük. Bir müddet sonra, hareket etmiş kuğu gibi gölde süzülen gemiyi gördük, bize inat gölün ihtişamı içinde yol alıyordu. Solumuzdaki göl manzarasının güzelliği, ormanın muhteşem renkleri moralimizin bozulmasına izin vermedi, oldu olacak hiç değilse güzelliğin tadını çıkaralım deyip yürümeye devam ettik. Ara ara, önde daha hızlı giden eşimin uyarısına rağmen  solumuzdaki ana yolun diğer tarafına koşar adım geçip gölün güzelliğini görüntülemeyi de ihmal etmedim.

 
 

 
Bohinj Gölü, Ribcev Laz-Taşköprü ve St John Baptist kilisesi
 

 
Bohinj Gölü Doğu Ucu...
 
 

Bir saatlik yürüyüş sonrası otobüs durağına rastladık, yanındaki tabelada yazılan saatlere göre 10 dk sonra otobüsün geçmesi gerekiyordu. 20 dakika beklememize rağmen gelen geçen olmadı ama biz bu sürede dinlenmiş olduk, haydı bismillah deyip yeniden yola koyulduk, ikinci saatin sonunda Ribcev Laz'a vardık. Onca yürüyüşten sonra daha  fazla gezecek halimiz kalmadığından otobüs durağının karşısındaki, kasabanın ikonu olan taş köprü ve St.John kilisesinin fotoğraflarını çekmekle yetindim. Yarım saat sonra gelen otobüse bindiğimizde saat 15.45 idi, bütün endişem pletna seferlerini yakalayamamak olduğundan bir hayli  heyecanlı yolculukla Blede vardığımızda ilk başta gölde seyreden pletnaları görünce sevindim ama  otobüsten inip hızla  iskeleye geldiğimizde, içlerinde gondolcunun olmadığı 2 adet zincirlenmiş gondol, son seferin bitmiş olduğunu anlatıyordu. Başka alternatif arayışı ile sabah yürüyüşünde gördüğüm, ilerideki kayıkhaneye giderken cıvıl cıvıl neşeli  insan kalabalığı, sahildeki cafelerde müzik ve önlerinde su gösterileri ile Bled Gölü sanki bambaşka bir yerdi. Eşim, çok yorulduk, bir Cafede oturup şu güzelliği seyredelim dese de aklım Pletna ile minik ada seferinde kaldığından arayışımı sürdürdüm, önünde kayıklar sıralanmış kayıkhanede 20 li yaşlardaki  2 genç kızı, kayıkçı ile 15 EU luk  kiralık kayık için anlaşırken buldum. Kendilerine katılma isteğimi sevinerek kabul ettiler, benim İngilizcem ne yazık yeterli değil, çat pat  derdimi anlatabiliyorum, o ara yanımıza gelen eşim kayıkçıdan bilgi aldı, kürek çekimi ile 20 dk da adaya varılıyormuş. Kızlarla tanıştı, ABD den gelmişler kürek kullanmayı biliyorlarmış yine de eşimin bizimle gelmesi için ısrar ettiler, eşim bu yorgunluğun üzerine birde hiç alışık olmadığı kürek çekmeye niyetli olmadığından kandıramadılar. Benim gidişime de, vazgeçmeyeceğimi bildiğinden istemeye istemeye razı geldi. Üçümüzü kayığa bindirip, kayıkçı ile iskeleden bizi yolcu etti ve kendisi  cafede dinlenmeye gitti.

 
 

 
Bohinj Gölü Batı Ucu...
 
 

Maceranın sonrası üçüncü bölümde...











 Yazılan Yorumlar...
  Henüz Yorum Yazılmamıştır
 Yorum yazmak isterseniz...
 
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.