5 Mayıs-11 Mayıs tarihleri arasında ailece Barcelona'daydık. Gitmeden önce ne kadar yazı varsa neredeyse hepsini okudum. Özellikle Gezialemi'ndeki hakangeziyor'un yazılarının çıktısını alıp yanımda götürdüm. Gidip döndükten sonra deneyim paylaşımı anlamında benim de eklemek istediklerim oldu. Bunları aşağıda maddeler halinde görebilirsiniz.

1- Öncelikle, paket turlar haricinde Avrupa'da gezinmek isteyen seyahat severlere Airbnb'yi tavsiye etmek isterim. Barcelona'daki oteller pahalı derseniz, ki ben booking.com'da bile sezon fiyatlarının oldukça yüksek olduğunu gördüm, Airbnb ilk tercihlerinizden biri olmalı derim. Airbnb, son derece güvenilir ve iyi işleyen bir sisteme sahip, yalnız ilk sorgulamanızda önünüze gelen günlük kira bedellerinin baz fiyatı olduğunu, seçeceğiniz tarih aralığı için bu baz fiyatların değişebileceğini göz önünde bulundurun. Konaklama yeri seçerken ya Plaça d'Espanya ya da Plaça de Catalunya'ya yakın yerleri tercih edin. Bunun dışında uygun fiyatla yer bulursanız da çok dert etmeyin zira Barcelona ulaşımı son derece rahat bir şehir, bulunduğunuz konumun yakınında bir yerlerde mutlaka bir metro istasyonu bulacaksınızdır. Biz; La Rambla, Mirador de Colomb ve Place de Espania gibi şehir merkezindeki kilit noktalara yürüyerek gidebilmeyi tercih ettiğimizden, Parallel caddesine yakın bir yerde ev kiralamayı uygun bulduk. Dokuz hattan oluşan Barcelona metro sistemi ilk başta karmaşık görünebilir, ancak kimseye soru sorma ihtiyacı duymadan yolunuzu bulmanız son derece kolay. Birinci bölgede yapacağınız aktarmalarla gideceğiniz yeri kolaylıkla bulabilirsiniz. Hemen her yerde İspanyolca, Katalanca ve İngilizce olmak üzere üç dilde yönlendirici tabelalar var.

2- Diyelim internetiniz yok ve yolunuzu bulma kaygısındasınız. Bunun için pratik bir önerim var. Otelde ya da kiraladığınız yerdeki wi-fi bağlantısıyla google-maps uygulamasını açıyorsunuz, kendinize A konumundan B konumuna bir güzergâh seçiyorsunuz ve uygulamayı kapatmadan güzergâhı izleyerek gideceğiniz yere gidiyorsunuz. Google-maps size gps'den konumunuzu belirleme imkânı tanıyor. Bunun için gps'i açık tutmayı unutmayın. Vardığınız yerde googlemaps'i açtığınız zaman konum bilginiz gri renkte görünecektir. Bu gri renkteki konum, sizin internet erişiminizin olduğu sıradaki en son konumunuzu gösterir, güncel konumunuzu haritadan görmek için googlemaps'deki kutup ya da konum işaretine çift tıklayın, haritada konumunuz mavi renkte belirecektir. Bir arkadaşımdan Barcelona'da şehir merkezinin belli yerlerinde, örneğin La Sagrada Familia yada La Rambla çevresinde,  internet erişiminin bulunduğunu öğrendim. Biz bu ayrıntıyı Barcelona'dayken bilmiyorduk doğrusu ancak anlattığım bu yöntemle konum ve güzergâhımızı rahatlıkla tespit edebildik. Şehir merkezindeki internet erişimi konusunu herhangi bir turizm danışma ofisinden öğrenebilirsiniz.

3- Biz Barcelono'ya Pegasus Havayollarıyla uçtuk. Pegasus, yolcularını T2 terminaline indiriyor. İndiğiniz terminalin aslında hiçbir önemi yok diyebilirim; T1 terminali ile T2 terminali arasında ücretsiz olarak sürekli "shuttle" servisleri işliyor. T1 ya da T2 terminalinden şehir merkezine ulaşmanın en ekonomik yolu 46 numaralı otobüse binmek, bu otobüsle yarım saat içinde şehir merkezindesiniz. Aerobus otobüslerine binmeyin derim. Bizim Havaş otobüslerine benzeyen bu otobüsler, şehir merkezine daha kısa zamanda varıyor ancak 46 no'lu otobüsle karşılaştırıldığında oldukça pahalı. Dört yaş üzeri çocuklar dâhil kişi başı 5 Euro, gidiş dönüş alırsanız kişi başı 10 Euro. Ancak bunun yerine, hava limanının hemen yakınında bulunan metro istasyonundan otomatik yöntemle T10 bileti almak suretiyle 46 no'lu otobüse bindiğinizde, şehir merkezine varma maliyetiniz bir kişi için 1 Euro civarı tutuyor.  Biz Barcelona'dayken T10 bileti 9,95 Euro idi, tüm gezimiz boyunca bu biletlerden yaklaşık 7-8 tane kullanmışızdır, tüm ulaşımımızı bu biletlerle gerçekleştirdik. 46 no'lu otobüs, hem Plaça d'Espanya'ya hem de Plaça de Catalunya'ya uğruyor.

4- Barcelona şehir gezisi için"Barcelona Card" almayı düşünenler olabilir. Pek çok Avrupa şehrinde olduğu gibi Barcelona'da da alacağınız bu turistik kartla pek çok yeri ücretsiz ya da indirimli şekilde gezebiliyorsunuz. Ayrıca yine bu kartla ücretsiz ulaşım imkânına da sahip olabiliyorsunuz; iki katlı ve üstü açık "hop on hop off" otobüslerinin ayrı durakları bulunuyor ve diğer şehir içi toplu ulaşım araçlarından yararlanma imkânı da sunuluyor. Ancak ben  "Barcelona Card"ı tavsiye etmiyorum. Öncelikle, ciddi miktarda bir para ödeyip bu kartı alsanız da La Sagrada Familia, Picasso Müzesi gibi asıl cazibe merkezi olan turistik yerleri yine fark ödeyerek gezebiliyorsunuz. Yanlış hatırlamıyorsam Barcelona Card'ın La Sagrada Familia için indirim tutarı sadece 1 Euro idi. La Sagrada Familia'ya giriş ücreti kişi başı 15 Euro; bu fiyata rehber ve kule ziyaretleri dâhil değil ve gelmişken kulelere de çıkalım derseniz 4,5 Euro daha ödemeniz gerekiyor. La Sagrada Familia'ya yapacağınız ziyareti Barcelona Card ile gerçekleştirdiğiniz takdirde ya 14 Euro ya da (kuleler dâhil) 18,5 Euro fark ödemek durumundasınız. Buradan da görüleceği üzere, Barcelona Card'ı almak pek de rasyonel gözükmüyor. Barcelona Card sahipleri birçok turistik yeri ücretsiz gezebiliyor ama bu yerlerin çoğu mutlaka görülmesi gereken yerlerden değil. Ayrıca sıkışık bir programla kart kapsamındaki bütün yerleri kısa zamanda gezmeniz de pek mümkün görünmüyor. Biz geziye çıkmadan önce ayrıntılı olarak incelediğimizden bu sonuca vardık; elbette "sprinter" tarzı seyahat severler için Barcelona Card yine de makul görünebilir. Barcelona Card'ın avantajlarından biri de ziyaret edeceğiniz yerlerde sıra bekleme derdinizin olmaması ama sıra beklemekten kurtulmanın en pratik yolunun biletlerinizi online olarak öncesinden almak olduğunu unutmayın. Yani sıra beklemekten kurtulmanın yegâne yolu Barcelona Card almak değil. Biletlerin online alınması konusuna aşağıda ayrıca değineceğim.

5-Barcelona'da İngilizce iletişim konusunda neredeyse hiçbir sıkıntı çekmedik. Değişik tip ve meslekteki İspanyolların hemen hepsi İngilizce anlayıp konuşabiliyor. En büyük sıkıntıyı Figueres ve Girono'ya giderken ana tren garı olan Sants Estació'daki bilet gişelerinde yaşadık diyebilirim. Gişedeki görevlilerin hiçbiri İngilizce bilmiyorlardı ama güdük İspanyolcamızla yine de biletlerimizi alabildik.

6-Barcelona'ya gidenler, mutlaka Salvodar Dali'nin Figueres'deki müzesine ve oldukça hoş bir Orta Çağ kenti olan Girona'ya uğramalıdırlar. Barcelona gezimizden geriye kalan en güzel hatıralarımız; La Rambla, Figueres (Dali'nin müzesi) ve Girona'dan oluşuyor. Figueres ve Girona ziyaretlerinizi aynı gün içinde yapabilirsiniz. Yalnız ilk önce Figueres'e sonra Girona'ya uğramanız çok daha mantıklı olur. Okuduğumuz tavsiyeler doğrultusunda biz de böyle yaptık. Figueres ve Girona aynı güzergâh üzerinde bulunuyor; tren normalde ilk önce Girona'dan geçiyor sonra Figueres'e varıyor. İlk önce MD treniyle (hızlı trenle) Figueres'e gidin, bunun için en geç 9.15'te Sants Estació garında bulunun. Gişedeki görevliye MD treniyle tek yön Figueres bileti almak istediğinizi söyleyin. Hızlı tren gidişte Girona'da durmamaktadır, görevliler bu konuda sizi uyarabilir, buna kulak asmayın. Hızlı trenle Figueres'e varmanız yaklaşık bir buçuk saatinizi alacaktır, dolaysıyla 10.30-11.00 civarı Figueres'te olacaksınız. Figueres'teki Dali Müzesi'nde en az iki saat vakit geçirirsiniz diye tahmin ediyorum. Figueres'te gezilecek başka yerler de var tabi (örneğin kale vb.) ama buna gerek yok diye düşünüyorum. Figueres'ten Girona'ya yerel banliyö trenleriyle (regional train) gitmeniz gerekiyor, zira MD trenleri Girona'yı pas geçiyor. Bu programı uygularsanız öğlen civarı Girona'da olacaksınız. Hafif bir öğle yemeğinden sonra Girona'nın her tarafını rahatlıkla hiç sıkışmadan akşama kadar gezebilirsiniz. Girona gerçekten çok güzel bir Orta Çağ kenti. Girona kalesini tüm surlar boyunca gezmeyi sakın ihmal etmeyin. Kale surları bir noktadan başlıyor ve size eşsiz bir manzara eşliğinde surların bittiği noktaya kadar nefis bir panoramik gezinti imkânı sunuyor. Bizim oğlanlar özellikle Girona kalesi gezintisinden müthiş keyif aldılar. Sakın surlara çıkamam, yollar çok dik demeyin zira biraz terlemeyi fazlasıyla hak eden bir seyir sefası sizi bekliyor! Girona'dan Barcelona'ya yine banliyö treniyle döneceksiniz, MD trenlerine göre biraz zaman alsa da günün yorgunluğunu trende dinlenerek atabilir, akşam da La Rambla'da keyifli bir tur atabilirsiniz.

7-Park Guell, sadece turistik bir mekân değil, ücretli ziyaret edilen Monumental Zone dışında (ki burası görece küçük bir alan) oldukça büyük bir şehir parkı burası. Burayı gezecek olanlar, sakın parkın her tarafını gezmeyi, özellikle de nefis bir Barcelona manzarası sunan yukarı kısımları ihmal etmesin. Parkın üst kısımlarında icra-i sanat eyleyen sokak sanatçılarının performansı bir harika!

8-Yukarıda da kısmen değindiğim gibi Barcelona'da kritik müzelerin biletlerini online olarak öncesinden almanızı şiddetle tavsiye ederim. Böylelikle hiç kuyrukta beklemeden kolaylıkla ziyaretinizi gerçekleştirebilir ve başka programlara vakit ayırabilirsiniz. Online bilet sistemi çok pratik ve barkodunuzu göstererek uzun kuyruklara girmeden ziyaretinizi yapabiliyorsunuz. Online bilet almanızı tavsiye ettiğim turistik yerler şunlar: La Sagrada Familia, Picasso Müzesi ve Park Guell. Diğer yerlerin biletlerini ziyaretiniz esnasında da alabilirsiniz; örneğin Gaudi'nin evleri (Casa Mila ve Casa Batllo), Montjuïc Tepesi ve Poble Espanyol'un önünde ciddi kuyruklar olmuyor.

9- Üzerinde surlarla çevrili büyükçe bir kale bulunan ve nefis bir Barcelona manzarası sunan Montjuïc Tepesine teleferikle çıkmak isteyenler, teleferiğe ya Barceloneta'dan ya da tepenin sırtlarında bulunan ikinci bir istasyondan binmek durumundalar. Teleferik güzergâhı birbirinden bağımsız iki ayrı istasyondan oluşuyor. Birinci güzergâh, Barceloneta'dan başlıyor ve Montjuïc'in sırtlarında bir yerde son buluyor, ikinci güzergâh ise yine ilkinin iniş noktasından biraz yürüyerek ulaşabileceğiniz tepenin sırtlarındaki başka bir noktadan başlayıp yukarıda sonlanıyor. Bu iki güzergâh için ayrı biletler almanız gerekiyor. Teleferiğe binmek şart mı diye soracak olursanız, bence hiç de gerekli değil. Montjuïc tepesine Plaça d'Espanya meydanından kalkan otobüslerle de ulaşmak mümkün ve zaten teleferikten göreceğiniz manzaranın çok daha iyisini Montjuïc'den görebiliyorsunuz, bence teleferiğe binmeye hiç gerek yok. Fakat biz meraklı turist modunda olduğumuzdan teleferiğe Barceloneta'dan bindik ve ikinci güzergâhın ilkinden bağımsız ve ayrı ücretlendirildiğini görünce, ikincisine binmekten vazgeçerek oradan geçmekte olan otobüsle Montjuïc tepesine vardık. Barcelonata'daki ilk istasyonda uzunca bir kuyruk vardı ve yaklaşık bir saat kadar bekledik. Tabi insan bu kadar uzun bir kuyruğu görünce, "burada bizi bekleyen eşsiz bir deneyim var, kaçırmamalıyız!" duygusuna kapılmaktan kendini alamıyor. Özellikle Uludağ'da teleferiğe binmiş olanlar Montjuïc'e çıkan bu teleferiği görünce epey bir tatminsizlik duygusu yaşayabilirler. Şayet Mirador de Colomb'un oralarda bir yerlerdeyseniz ve ille de Barcelonata'dan teleferiğe binmek istiyorsanız hemen oradaki meydandan kalkan D20 otobüsüyle Barcelonata'ya varabilir ve teleferik kulesinin hemen altındaki gişeden biletinizi alabilirsiniz.

10- Pablo Espanyol'a Plaçad'Espanya meydanından kalkan ve Montjuïc güzergâhını izleyen otobüslerle ulaşabilirsiniz ancak MNAC(Katalonya Ulusal Sanat Müzesi) müzesinin önünden yürüyerek de buraya kısa zamanda ulaşmak mümkün, zira biz yürümeyi tercih ettik. Pablo Espanyol mutlaka görülmesi gereken bir yer değil bence (bu arada giriş ücreti 12 Euro) ama Barcelona gezisi için gidilmezse eksik kalır derseniz (ki ben de öyle düşündüm) size İspanyol kültürünün farklı mimari üsluplarını ve geleneksel dokularını sunan otantik bir yer burası, görece pahalı bir sürü hediyelik eşya dükkânlarıyla dolu olan bu yer özellikle bayanların ilgisini çekebilir.

Benim eklemek istediklerim bu kadar, herkese iyi seyahatler...