Borçka: İçinden Nehir Geçen Şirin Kasaba...

Artvin-Borçka karayolu, Paris! Tüneller, viyadükler, köprüler… Çoruh üzerindeki viyadük görülmeye değer. Burada insan, tabiatın hırçınlığına boyun eğmemiş. Tüneller ve viyadüklerle otobana dönmüş bir yol. Borçka, Artvin’e 32 km, Gürcistan sınırına ise 36 km mesafede yer alıyor. Nüfusu yaklaşık 28.000. Çay ve fındık ilçe için son derece önemli. Bir de ormancılık faaliyetleri.

Artvin’den hareketimizin üzerinden çok geçmemişti ki Borçka girişindeki baraj bizi selamlıyor. Baraj tekrar nehre dönüştüğünde Borçka’dayız. Borçka garajı, sanki Artvin garajından biraz daha büyük. Otobüsün etrafındaki kalabalık ve gençler, sanırım arkadaşlarını askere uğurluyorlar.



Büfelere bakıyorum, bir içecek almak için. Küçük paketler içinde çam sakızları görüyorum. Satıcı önündeki torbadan seçerek paketleme yaptığı halde anlatıyor. “Çam ağaçlarından toplanır. Sağlığa çok faydası vardır. Şunlara, şunlara iyi gelir. Paketi 20TL’dir.” Maden suyu var mı? “1TL”.

Öğretmenevi garajın hemen karşısında. Küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuk. Lokalde iki beyamca futbol maçı izlemekteler, wide screen ekrandan. Çantamı onlara emanet edip çıkıyorum. İlçe merkezi hemen kenardaki köprünün diğer kıyısı. Öte yakanın değişik bir havası var. Sanki çok şaşalı geçen günlerinden sonra artık kırgın, yorgun, bir köşede inzivada. Etrafta bol sayıda kiralık daire ve dükkan, terkedilmişlik hissi veren. Tarkovski filmlerinin bir parçası gibi. Arada hayat belirtileri de görmüyor değilim.



Yerleşim alanı kısıtlı. Sokaklar dar. Yapılar çok katlı. En uzaktakiler sırtlarını yamaca vermişler, ama ne vermek. Sonra bir alttaki cadde, Çoruh’un kıyısı. Yeniden hayattayım. Borçka’da Çoruh üzerinde bir sürü köprü var. En eğlencelisi de demir ve tahtadan yapılmış, sadece yaya geçişine uygun asma köprü. Üzerinde epey bir oyalanıyorum.

Öğretmenevindeyim. Beyamcalarla sohbete koyuluyorum. Başlangıçta birinin pek sesi çıkmadı. Diğeri de bir gözü televizyonda. Sonra girdiler muhabbete. Sonra daha çok açıldı iştahları. Daha sonra da cümleler üst üste. Kimdeydi sıra. Ama lütfen sırayla konuşalım, birbirimizin sözünü kesmeyelim!

Önce sordum ki… Maçahel’e nasıl gidebilirim? “Olmaz, gidemezsin… Kar var, yollar kapalı. Ancak acil durumlarda paletli araçlar gidebilir. Bazen onlar bile tehlikeli, çığ tehlikesi var. Bazen özel bir izin çıkarılır ve Gürcistan üzerinden gidilir. Dağın öte yakasından ulaşılır. Orada kar ve yol durumu daha uygun. Ama öte yakayı kullanmak çok sık olmaz. Çünkü orada kendi okulları, hasteneleri, şu kadar doktorları var. Sen haziranda gel. Her vakit araç bulursun. Turlar var. Ayrıca burdan düzenli seferler var.”



Sonra hararetli bir şekilde memurluk üzerine konuştuk. Artık neredeyse maçı bıraktılar. Memurluk, kadrolar, kadroları nasıl belirlerim, nasıl atanırlar, kpss vs..

Kendilerine muhabbet için teşekkür ettikten sonra, akşam olmadan çıkmak istiyorum. Çantamı alıp kapıya yöneldiğimde karşıdan kalabalık bir grup gelmekte. Çoğu kız, gençlerden oluşan bir grup. Kızlar tornadan çıkmışçasına mavi gözlü sarı saçlı güzel mi güzeller. Biraz tebessüm biraz şaşkınlıkla garajdayım.

Görüşmek üzere…


 Yazılan Yorumlar...
Hakan Doğan
(11 Mayıs 2012)
Bende kamu görevlisi olarak yaklaşık 4 yıl kaldım. 1 yıldır başka bir yerde çalışıyorum. Hala özlüyorum Borçkayı ikinci memleketim diyorum. Gezmeyi seviyorsanız şayet mutlaka ve mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir. Hele ki Karagöl saklı bir cennet. Mutlaka gidin görün o muhteşem doğayı..
orhan
(09 Ekim 2011)
borçka enteresan ama en enterasanı yusufeli görmeniz gerek...
murat
(06 Nisan 2011)
Borçkaya gidecek olanlara mutlaka görmelelerini tavsiye edeceğim bir yer var. BORÇKA KARAGÖL. Borçkaya oldukça yakın olmasına rağmen yolunun kötü olması nedeniyle zahmetli bir yolculuktan sonra (yaklaşık 2 saatte) varıyorsunuz. Ancak ulaştığınızda tüm yorgunluğunuzu unutuyorsunuz.Manzara, çamlarla çevrili muhteşem bir göl. Göl kenarında kiremitte alabalık yapan bir de restoran var. Huzuru bulabileceğiniz bir yer.
Ferudun Babacan
(06 Nisan 2011)
Çoruh Nehrinden etkilenmemek elde değil.
Debisi inanılmaz.
Emeğine sağlık
NEŞE
(05 Nisan 2011)
İlginç bir yer,sanki gelişmemek için direniyor gibi..Karayollarına çok yatırım yapılmış gibi ama yine de sizi istediğiniz yerlere ulaştıramayacak sanki bu yollar.Geçim kaynakları kısıtlı olunca göç kaçınılmaz..
hakangeziyor
(05 Nisan 2011)
Bir yerde öyle ya da böyle su varsa ben oraya her zaman torpil geçiyorum...Borçkada torpilli benden :)
Kaleminize sağlık...