SAMOS ADASI - Pisagor'un Doğduğu Yer

Türkçede Sisam Adası olarak adlandırılan Samos, Türkiye'ye en yakın, en güzel ve en turistik adalarından birisidir. Kuşadası Dilek Yarımadası Milli Parkına olan en yakın mesafesi 1,5 km.den biraz fazladır. 480 kilometrekarelik yüz ölçümüne sahip 30 bin nüfuslu ada ünlü matematikçi Pisagor'un doğduğu yer olarak da bilinir. Ege Denizindeki sekizinci büyük adadır.

FOTOGRAF: Torun Çelebiler Seyahatnamesi

Samos kelimesi Fenike kökenli olup yüksek dağlarla çevrili, kıyı şeridi demektir.Osmanlı'nın susam ihtiyacını karşıladığı için adanın ismi Sisam olarak anılmıştır.Eski çağlarda verilen diğer isimler: Doryssa, Anthemis, Dryoussa, Strabon Stefani, Phyllis’dir.

Ada hoş sessiz, harika koyları ve plajları ile doğal güzellikte şaşırtıcı bir yerdir. Asıl kasaba olan: Vahti, yani Samos Kasabası, adanın kuzeybatı kıyısında, korunaklı bir limanda bulunuyor. Şehir, bu limanın bulunduğu koyun çevresinde, anfitiyatro şeklinde inşa edilmiştir. Bu durum adaya ayrı bir güzellik katmıştır.

FOTOGRAF: Pe-sa / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 3.0

2007 Temmuz ayında annemle ben tekneyle Samos adasına gittik. Samos çok güzel bir ada. Tabiat ve tarihin iç içe olduğu büyüleyici bir yer. Oraya gittiğimizde herkes gülen yüzlü ve herkes konuksever.

Adanın güneydoğu kısmında daha küçük bir kasaba olan “Pithagorio” var. Antik başkent: yani antik Samos, burada kurulu imiş. Vahthy’den 14 km. uzaklıkta. Kasabanın ismi: burada doğan, antik çağın ünlü matematikçisi Pisagor’dan geliyor. Ayrıca Samos Adası Iyonya’da kurulmuş 12 kent devletinden biridir. Mitolojiye göre tanrıça Hera bu adada doğmuş tapınağı ise Hereoda’dır. Batıda havaalanının ilerisinde “Hera Tapınağı”nın, yani Heraion’un kalıntıları var. Zamanında dünyanın en büyük tapınağı olması planlanan bu yer, hiçbir zaman tamamlanmamıştır. Eğer Türkiye’nin Selçuk ilçesindeki Efes antik Şehri yakınlarındaki Artemis Tapınağı yapılmamış olsaydı, ana tanrıça Hera için yapılmış olan bu tapınak: dev boyutuyla, dünyanın yedi harikasından biri olacakmış.

FOTOGRAF: Jeremy Lee / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 3.0

Samos adasında görülecek birden çok yer var. Hepsi de birbirinden büyüleyici. Mytilinii Kasabası; Vathy ile Pythagorio kasabası arasındaki bölgede yer alan bu köydeki Paleontoloji Müzesi, içindeki 10 milyon yıl öncesinden kalan hayvan fosilleriyle görülmeye değerdir.
Ana şehirden 10 km. uzaklıkta iki koy arasında, Samos Adası’nın en güzel turistik balıkçı köylerinden biridir Kokkari. Köyün göz alıcı rıhtımı görülmeye değer bir güzelliğe sahip. Ziyaretçileri âdeta bir mıknatıs gibi kendisine çekiyor, buna bizde dâhil olduk. Ayrıca Türk yemeklerine benzeyen tatlar var. Hattâ isimleri bile çok benziyordu bu beni hem şaşırttı hem de mutlu etti.

FOTOGRAF: waldviertler / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 2.0

Mezedes, dolmades, keftedes, homous, tzatziki, spanakopita, tarama, moussakka, loukoumades. Bu arada benim en çok beğendiğim: frappe yani soğuk ve buzlu köpüklü kahve oldu. Adalıların ana geçim kaynağı ise balıkçılık; deniz mahsulleri ve özellikle ıstakozları dünyaca ünlü. Bu güne kadar yediğim en lezzetli ıstakozu Samos’ta yedim. Yalnız adada yemek saatleri biraz farklı. Öğlen yemeğini, saat: 17.00 civarında ve akşam yemeğini 23.00 civarında yiyorlar.

Adını matematikteki “Pisagor Üçgeni”nden bildiğimiz, antik çağın önemli filozof, matematikçi ve müzisyeni: Pisagor, Samoslu idi. Adada, bütün hediyelik eşya satıcılarında satılan “Pisagor Bardağı”na, içindeki çizgiyi aşacak miktarda sıvı koyduğunuz anda, özel bir sistem sayesinde, tüm sıvı bardaktan boşalıyor. Söylenene göre: bardak, Pisagor tarafından her kesin eşit miktarda şarap içmesi için icat edilmiş. Buna ek olarak, Ada’da yetişen muscat üzümlerinden yapılmış Tadı, aroması ve rengiyle ünlü: tatlı Samos şarabı alabilirsiniz. Hattâ dönüşte bizde Samos şarabı getirdik.

FOTOGRAF: Efpalinos / Wikimedia Commons / CC-BY 2.5


Üç dolu dolu gün geçirdik. Annem ve ben tüm güzelliklere rağmen Türkiye’ye dönüş heyecanıyla orda yaşadığımız güzel şeyleri hatırlayıp adaya veda ettik. Yorucu ve uzun bir tekne yolculuğundan sonra ülkeme dönmenin mutluluğunu yaşadım. Her şeye rağmen, her güzelliğe rağmen benim ülkem Türkiye’m.






ÇINLA KERPİŞÇİ - 13 yaşındayım. Eskrimciyim. Gitar ve piyano çalmaktan hoşlanıyorum. Samos Adası'nı yazdım; çünkü o adayla ilgili anılarım var. İzmir'de doğdum. Denize hasret olduğum için Samos'u seçtim.

Not: Bu yazı, Evliya Çelebi’nin doğumunun 400. yılı anısına hazırlanan ve tüm geliri UNICEF Türkiye Komitesi’ne bağışlanan “Torun Çelebiler Seyahatnamesi, 2011” adlı kitaptan editörlerin özel izni alınarak yayımlanmıştır.


 Yazılan Yorumlar...
barangunduz
(19 Nisan 2016)
Ne kadar güzel anlatmışsın sevgili çınla. Doğa harikası olan bu adayı bu yaz gezmeyi planlıyorum. Güzel yazın sayesinde fikir sahibi oldum. Çok teşekkür ederim. Sevgiler.
NEŞE
(05 Nisan 2012)
Yaz mevsimine girmeğe hazırlandığımız şu günlerde ilham verici oldu bu yazı...Bu yaz hedefimiz Sakız adası,gelecek yaz neden Sisam olmasın ?Bu güzel adada görülecek çok şey var...Teşekkürler...
Erdin İVGİN
(04 Şubat 2012)
Eline sağlık Çınla. Yazınla bu güzel adayı bize tanıttın. Ülkemize bu kadar yakın bir adaya mutlaka gitmeli.