Gezi Alemi

e-Posta:    Şifre:     Kaydol | Şifremi Unuttum
 
Gezi Alemi ::::: Türkiye ::::: Eskişehir ::::: Kanal Şehrimiz Eskişehir'de Bir Gün...        
Ülke Şehir Ekleme Düzenleme Gezi Tarihleri Okunma Yorum Yazan 
Türkiye Eskişehir 03  Aralık 2010 17 Kasım 2010
17 Kasım 2010
16673 3 Rıfat 

 Kanal Şehrimiz Eskişehir'de Bir Gün...
 (Genel)

Sizlere 17.11.2010 tarihinde, yani kurban bayramının ikinci günü Eskişehir'e yaptığımız günü birlik turumuzu anlatmak istiyorum.

Bir iki hafta önceden Ankara-Eskişehir yüksek hızlı tren biletlerimizi almıştık. Saat 09.00 da 1 no'lu vagonda yerimizi aldık. Trendeki tek handikap giderken koltukların yönünün gidiş yönünün tersine olması. Bilet alırken koltuk numarası seçme şansımız olmadığı için (numaraları sistem otomatik veriyor) ters yöndeki koltuklara oturduk ancak hiç rahatsız edici olmadı. Vagonda 2+1 koltuk sistemi var. Eşim ve kızımla beraber aynı sırada keyifli bir yolculuk yaptık. Hızlı trenin hızını digital ekranda izleyebiliyor, müzik dinleyebiliyor ya da film izleyebiliyorsunuz. Saatteki hızı 254'e çıktığı halde yüksek hızı hissetmedik, sarsılmadık, gürültü duymadık. Uçaklarda olduğu gibi yiyecek- içecek servisi yapıldı, dileyen kafeteryada 8 TL karşılığı kahvaltı tabağı aldı, 1 TL'ye çay içti. 80 dakika sonra Eskişehir garındayız.
Gardan çıkıp kısa bir yürüyüş sonrası Porsuk çayına ulaştık. Hemen belirtmek isterim ki Eskişehir'de diğer yapılanlar olmasa dahi Porsuk kıyılarının şu anki durumu tek başına büyük övgüye değer doğrusu. Nehir boyunca her iki kıyıda yaya bölgeleri oluşturulmuş, kafeteryalar açılmış ve nefis bir yaşam alanı oluşturulmuş. Şüphesiz dünyada çok meşhur kanal şehirleri var, ancak bildiğim kadarıyla bu şehirlerin kanallarında ya kıyı şeridi yoktur binalarla çevrilidir ya da araç trafiğine açık caddeler söz konusudur. Porsuk kıyıları bu açıdan kendine özgü. Ayrıca nehir üzerine yapılan eskitme ferforje imalatlı köprüler, sokak lambaları, banklar gibi "kent möbleleri", heykeller hem tarihi hem otantik bir hava katmış Porsuk çayına...
Nehir boyunca güzel bir yürüyüş ve fotoğraf çekimleri sonrası bir kavşağa ulaştık. Bu kavşak akşam saat 18.00'e kadar tramvaylara ait. Şehir boyunca iki tramvay hattı yapılmış. Kavşaktan tramvaya binerek Kent Park'a gittik. Kent Park otogarın hemen karşısında çok büyük bir park ve yaşam alanı. Burada midilli atlar, çibörekçiler, güllerle donanmış bahçeler var. Tabii en önemlisi meşhur Eskişehir plajı da burada. Tatlı suda yapay bir plaj oluşturulmuş, şemsiyeler, şezlonglar ihmal edilmemiş, yanına da yarı olimpik bir yüzme havuzu inşa edilmiş. Görüntü ve atmosfer harika doğrusu. Kent Parkın tadının çıkardıktan sonra tramvayla geri dönüp Atatürk Lisesi durağında indik. Burada Atatürk'ün Eskişehir'e hediyesi olduğu vurgulanan tarihi bir lise binası, Cumhuriyet Müzesi, Karikatür müzesi binaları var. Hemen yan tarafta ise, eski Eskişehir olarak adlandırılan Odunpazarı semti...Odunpazarı'nda tarihi evlerin neredeyse tamamı restore edilmiş ve turizme açılmış. Zevkle etrafı gezdik. Restore edilmiş evlerin arasında avlusu olan üstü açık iki katlı ve hediyelik eşya satıcılarıyla dolu çarşıyı gezdik. Özellikle lüle taşını sevenler için harika bir mekan burası. Bu semtte ayrıca haşhaşlı ürünlerin, Eskişehir'e özgü yiyeceklerin alınabileceği yerler var. Sokaktaki simitçiden aldığımız simit o kadar lezzetliydi ki yemeye doyamadık gerçekten...
Bu bölgede birçok müze var. Ancak söz konusu müzeler bayram dolayısıyla kapalı olduğu için (Bu yerler pek çok Avrupa şehrinde olduğu gibi pazartesi günleri de kapalıymış) gezemedik. Gezimizin tek üzücü yanı bu oldu. Gitmeden önce önerilen cam müzesi, kehribar müzesini kapalı olduğu için aramadık.

Odunpazarı'ndan taksiye binerek Şelale Park'a çıktık. Bu mekan tepeden şehir manzaralı yapay bir şelale ve bir yel değirmeni etrafında çok büyük bir kafeteryadan oluşuyor. Burada da keyifli dakikalar geçirdikten sonra yine taksiyle şehir merkezine döndük. Odunpazarından Şelale Park'a çıkış oradan şehir merkezine geri dönüş taksiyle yaklaşık 15 TL civarında. Zaten Eskişehir'de gezerken, Ankara ya da başka bir büyük kente göre daha az para harcandığını söylemek gerekir. Tramvay 1,5 TL, beş adetten oluşan çibörek tabağı 5 TL vs. Yeri gelmişken belirtmeliyim, çibörek yemek isteyenlere Kent Park dışında başka bir yer bulmalarını öneririm...
Şelale Park'tan Haller Gençlik Merkezi'ne geldik. Burası Eskişehir'in eski sebze-meyve haliymiş. Kapalı bir alan ve hediyelik eşya satıcıları, restoran ve kafelerden oluşan ahşap ağırlıklı tarihi bir mekan. Burayı da gezdikten sonra yeniden Porsuk kıyısına, tramvaya bindiğimiz çok yakın bölgeye geçtik. Burası gondol sefasının başlangıç yeri. Hava kararana kadar hizmete açık. İsteyen üstü kapalı botlara biniyor. Daha doğrusu gondolda sıra beklemek istemeyenler botları tercih ediyor. Botlar kişi başı 1,5 TL. Biz sıra beklemeye göze aldık ve yaklaşık bir saat bekledik. Özellikle akşam üstü talep daha fazla oluyormuş. Gondol gezimiz 10-15 dakika sürdü, bu arada hava da karardı ışıklar ayrı bir güzellik verdi. Gondol için ücret 15 TL ve 4 kişi binebiliyor. Gondoldan indiğimizde saat 17.30 olmuştu. Gara doğru yürüdük ve saat 18.00 treniyle yeniden Ankaradayız.

Eskişehir gezimiz hakkında son olarak şunları önermek ve söylemek isterim: - Eğer Ankara'dan geliyorsanız trenle gidiniz, arabaya ihtiyacınız olmayacak. - Yağışsız bir hava seçiniz, çünkü açık alanlar çok fazla ve gondola binmek şart. - Simit yemeyi ihmal etmeyin. Bir başka gezi anısında beraber olmak dileğiyle sevgiler saygılar








 Yazılan Yorumlar...
Prof. Dr. Adnan GÜLERMAN
(02 Kasım 2012)

2012 yılı Kurban Bayramı tatilinde bir turla Eskişehire de bir günlüğüne uğrayabilldik. Her adımda Eskişehiri İzmir ile karşılaştırdım."İzmirdeki husus Eskişehirden daha iyi" diyebileceğim hiç bir şeye rastlamadım. Her şey mükemmeldi. Keşke İzmirdeki belediye başkanları sergilerden, konserlerden fırsat bulup da birkaç günlüğüne Eskişehire uğrayıp başarılı belediyeciliğin nasıl yapılabildiğinin örneğini görebilseler. Belediyeciliğin, iki senede bir kaldırım bozup yenilemek olmadığını anlayabilseler. Sn. Büyükerşen 13 yılda Eskişehirde el değmemiş yer bırakmamış, ne yapmışsa çok iyi yapmış. Sn. Büyükerşeni kutlıyorum.

hakangeziyor
(05  Aralık 2010)

Rıfat abi, hemen yanıbaşımızda ama yeni halini bir türlü görememiştim. Şimdi bunları okuduktan sonra Eskişehire gitmek farz oldu artık. Kalemine sağlık...

NEŞE
(04  Aralık 2010)

Yıllar süren emeklerin sonucunu nasıl da güzel alıyor Eskişehir...20 yıl önce adı-sanı duyulmazken artık turistik bir hedef haline geldi.Emeği geçenler sağolsun,size de çok teşekkürler bu bakımlı kenti bizimle paylaştığınız için..

 Yorum yazmak isterseniz...
 
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.